"Bizde şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum" diyen
Profesörler mi türemedi?
(Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı )
Babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü” sorusuna “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur” “Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz”diyen Dinayetişleri Bakanlığı mı oluşmadı?
Bu konuda anlatacak çok şey var ama uzatmamak adına kesiyorum.
Ha, bu arada aklıma 2008 yılında Hulki Cevizoğlu’nun Ceviz Kabuğu programında Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün sözleri geldi.
Söylemeden geçemeyeceğim.
Yaşar hoca taaa o yıllarda ““Cami sayısı arttıkça, Türkiye’deki ahlaksızlıkta liste başına doğru çıkıyoruz. Cami sayısı arttıkça ahlaksızlığın azalması gerekmez mi?
Türkiye’de dinci denen bir çete var. Ama milyonlarca samimi dindar var” demişti.
Meğer ne kadar doğru söylemiş. Bu günleri ele alırsak kadın cinayetleri, tecavüzleri yanı sıra birde erkek çocuklara tecavüz olayları başladı.
(Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde de ders veren MB’nin 45 çocuğa cinsel tacizi…)
Hırsızlık, yoksulluk ve işsizlik…
Talan, yalan…
Aşırı zenginlerin türemesi…
Basına baskı yetmezmiş gibi istendiğinde sosyal medyayı durdurma…
Dini çarpıtarak siyasete alet edip insanları kandırmaca…
Cumhuriyet edinimlerini babalar gibi satmak…
Komşularımızla düşman olmak ve dünyada hemen hemen dostsuz ve itibarsız kalmak…
Sıfır terörle yönetime gelmek ama ülkeyi kan gölüne çevirmek,
Ve iç savaşın eşiğine getirmek…
Beş yaşındaki çocukları türban denilen örtü ile kapatmak…
Yargıyı tamamen değilse de kısmen bağımlı kılmak…
Milli bayramları yasaklamak veya kısıtlamak…
Ortadoğu’yu kana bulayan BOP projesinin eş başkanı olmak…
Ve halkın ne can, nede mal güvenliğini koruyamamak…
Halka “Korkmuyoruz, dimdik ayaktayız” derken beş yüz koruma ve zırhlı araçla dolaşmak.
Yeni Türkiye derken gittikçe totaliter bir rejime dönüşmek…
İşte kısaca yeni Türkiye bu…
***
Türkiye’de darbe olacakmış…
Şu Amerika ve İsrail’in Allah cezalarını versin inşallah.
Bir zamanlar Erdoğan’ı yere göğe sığdıramıyorlardı…
Şimdi gözden çıkarttılar ve eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin ve bazı ağızlar
darbe sözcüklerini sık kullanmaya başladılar.
Geçen yazımda da yazdım Türkiye onların sömürgesi değildir cehenneme kadar yolunuz var diyorum…
Brüksel’de patlayan bombalar…
Üç ayrı yerde patlatılan bombalarla 34 kişi ölmüş 194 kişi yaralanmış.
İnsan olarak elbette üzüldüm.
Oh ne güzel olmuş diyecek halim yok elbette.
İşte terör böyle bir şey…
Türkiye yıllardır terörle boğuşurken haçlılar terörü beslediler.
Başlarına gelince şimdi belki anlarlar…
***
Erdoğan Diyarbakır’da Nevruza neden izin verdi anlayamadım…
Birkaç kilometre ötede askerimiz, kolluk güçlerimiz PKK denen illetle(aslında ABD ve yalakaları ile) canları pahasına mücadele ederlerken ve can verirlerken,
Bu isyancıların gösteri yapmalarına, PKK paçavralarının, APO posterlerinin dalgalandırılmasına nasıl müsamaha gösterir?
Yasak dinlemeyen boyuna tehdit eden hainlere sözü geçmiyor mu?
Halen neden böyle yanlışlar yapılır anlamak mümkün değil.
Halkı kışkırtan HDP lilere neden cezaları kesilmiyor?
***
CHP sözcüsü Selin Böke İzmir’den açıklama yapmış,
"Terör kimden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, hedefi ne olursa olsun bir insanlık suçudur ”demişti.
Doğrudur ama bu terörün nereden geldiği belli değil midir?
Neden adını söyleyemiyor?
***
Türk Silahlı Kuvvetlerini ve polislerimizi kimsenin katiller gibi göstermeye hakkı yoktur.
PKK’nın silah ve bomba yığınağından, sivil halkı kalkan olarak kullandığından neden söz edilmiyor?
Sokaklara, caddelere gömülen bombalardan ve bunlara yardım eden belediyelerden neden söz edilmiyor?
Evlerin cephaneliğe çevrildiği neden görmezden geliniyor?
***
Erdoğan’ın itirafı.
“Çözüm Süreci içinde valilerimize bazı bizim tavsiyelerimiz olmuştu, yani ‘sakın böyle bazı ufak tefek konularda sıkıştırmayın, üzerlerine gitmeyin’ vesaire diye güya iyi niyetli davranmış…
İstismar edilmiş.
Bunu bir güzel anlatıyor.
Ne demeli bilmem ki?
Ya aldatılıyor ya da istismar ediliyor.
Böyle dünya liderliği olur mu ya?
Güleyim mi, ağlayayım mı şaşırdım.
Allah sonumuzu hayır eylesin…
Tünay SÜER - AKP’nin Yeni Türkiye’si

KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler