Süheyl Batum’un MYK tarafından kesin ihraç istemi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesini içime sindiremiyorum. Hatta isyan ediyorum.
Sn.Kılıçdaroğlu 18.Olağan Kurultayda şöyle demişti.
“Kurultaydan sonra, partinin yetkili organlarının aldığı kararların aleyhine açıklamalar yapanlara acımayacağım, CHP'yle yollarını ayıracağım!...
Bu demek oluyordu ki benim emrime uyacaksınız ben ne yaparsam yapacağım ses çıkartmayacaksınız.
Tehdidinin arkasında durduğunu görmekteyiz.
İşte buna isyan ediyorum.
Kürt Açılımını yani bölünmeyi destekleyen “liberal solcu” ve sağcılardan oluşan bir yönetim kuracak, buna ilaveten Atatürk’e kefere diyen Mehmet Bekâroğlu ve açılımcı Sencer Ayata’yı da cinsiyet kotası ile kadroya katacak, sonra da “partinin yetkili organlarının aldığı kararların aleyhinde açıklamalar yapanları partiden atacağım diyecek”!
Buna partide alikıran baş kesenlik yapmak ve parti içinde demokrasiyi yok etmek, diktatörlük denir.
***
Kılıçdaroğlu, bizlere dilsiz ve sağırı oynamamızı emrediyor adeta..
CHP tarihinde böyle bir genel başkan asla görülmemiştir.
Partiden atmak ne demek?
Bizler eskimiş bir pabuç mu, yoksa kullanılmış bir mendil miyiz?
Buna dağdan gelip bağdakini kovmak denir.
***
Soruyorum ve soruyoruz…
Süheyl Batum böyle bir cezayı hak edecek partinin itibarını sarsacak ne yaptı?
Emine Ülker Tarhan'ın istifasından sonra, "İstifalar sürecek" şeklindeki açıklama mı YCHP’in itibarını sarsmış?
CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, birçoğu 12.maddeden CHP’ye monte edilmiş MYK üyelerinin aldıkları kararı tanımıyorum.
Ve isyan ediyorum.
Olmaz, olamaz böyle bir şey ya…
Atatürk’e Kefere diyen Mehmet Bekaroğlu’nun ‘Yeni CHP Yönetimi’ içerisindeki Ulusalcı Milletvekillerinin temizlenmesi ve CHP’ye fayda sağlar” açıklamasına isyan ediyorum.
Ben bu partiye otuz sene emek vereceğim ve sen beni, benim gibileri temizleyeceksin ha?
“Sen kimsin be adam” diyor ve derhal onun ihracını istiyorum.
***
ABD’de PKK toplantılarına katılan Sezgin Tanrıkulu’na,
Said-i Nursi hayranı ve PKK sempatizanı olan vekillere, ben CHP milletvekiliyim ama CHP li değilim diyenlere,
Çözüm paketi’ adıyla halkı aldatan, bölünme projeleri mimarlarına,
Doğu’da HDP’ye oy verin çağrısı yapan Binnaz Topraklara, CHP içinde tekke ve zaviyeleri savunan cemaat severlere, yerel özerkliğe evet diyenlere İSYAN ediyorum…
***
AKP ve APO denen katilin politikalarına destek veren bir CHP’nin varlığını sürdürebilmesi mümkün müdür?
CHP’nin bu çakma vekillerine, “Ben Dersimli Kemalim” diyerek içindeki saklı düşünceleri dışa vuran ve partimizi bu hale getiren genel başkana isyan ediyorum…
(Oysa onu hepimiz ne kadar sevmiş, umut bağlamıştık. Bizleri kahretti. Şimdi o sevgimi geri alıyorum.)
Tarihi ile yüzleşmelidir diyen, Atatürk ve devrimlerine ihanet içinde olan bir CHP olabilir mi?
AKP nin Atatürk ve devrimleri hakkında yapmış olduğu anti söylemler karşısında
CHP’nin Ulusçuluğu-milliyetçiliği, Atatürkçülüğü savunan güçlere, söylemlere her zamankinden daha fazla ihtiyacı varken CHP ne yapmak istiyor?
İsyan ediyorum….
Sonuç olarak Süheyl Batum, CHP’ye her zaman güç katmış ve katacak olan bir akademisyendir diyorum ve bu davranışı asla hak etmemiştir.
Batum’a yapılan bu haksızlık sadece ona değil CHP içindeki tüm yurtseverlere yapılmıştır.
Genel seçimlere aylar kala görüyoruz ki fireni boşalmış kamyon gibi YCHP yokuş aşağı inmektedir.
Tepedeki devşirmelerin unuttukları bir şey var o da, bu parti CHP ye gönül veren milyonlarca seçmenin ve Kemalist çizgiden asla ödün vermeyen gerçek örgütün partisidir.
Ekmeleddin İhsanoğlu denemesinde hep birlikte gördük.
Seçmen ile örgüt, Kılıçdaroğlu ve yönetimine şu mesajı verdi.
Sizler, yani üsttekiler, yani kimlere hizmet ettikleri belli olmayanlar; ya partimizi tekrar kendi çizgisine döndüreceksiniz ya da sizler çekip gideceksiniz.
CHP Atatürk’ün partisidir. Cumhuriyeti kuran 90 yıllık bir çınardır.
Ne Cumhuriyet Halk Partisi içinde, ne de milyonlarca seçmene diktatörlük sökmez.
Süheyl Batum birikimleri ile TBMM’de ve CHP de bulunan az sayıdaki yürekli, değerli vekillerimizden sadece bir tekidir. Onları kaybetmek istemiyoruz.
***
Şu işe bakın memleket alev alev yanan bir topa dönmüşken bizler kendi içimizde kapışıyoruz.
Oysa katledilen zeytin ağaçlarımızı ve işçilerimizi konuşacağımız yerde, sahip çıkamadığımız Atatürk Orman Çiftliğimizi nasıl AKP ye teslim ettiğimizi tartışacağımız yerde nelerle uğraşıyoruz.
Sn.Kılıçdaroğlu bizi bölmeye çalışanlar var diyor ya, aslında başını elleri arasına alıp ben nerede yanlış yaptım diye düşünmelidir. Çünkü CHP Atatürk’ün partisi olmaktan çıkarılmış, bizzat kendi içindekiler tarafından bırakın bölünmeyi, yok edilmek istenmektedir.
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler