CHP İzmir Milletvekili ve FETÖ Darbesi Araştırma Komisyonu Üyesi Dr. Aytun Çıray güdümlü AKP iktidarının insanımızın kutsal dini inançlarının istismarında artık hiçbir sınır tanımadığını belirtti. “AKP 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsünün ardından bir süre için makul ve ılımlı bir siyasi çizgiye geleceği izlenimi vermişti” diyen Çıray, “Ama olayların gelişimi maalesef bunun 15 Temmuz’daki sorumluluğunu kamufle etmeye yönelik bir imaj operasyonu olduğunu ortaya koydu. Üstelik saray güdümlü iktidar şimdi başka bir safhaya geçti: AKP darbeyi fırsata çevirerek FETÖ ile ‘ortak menzillerine’ doğru tek başına yürümeye çalışıyor. Kulağımıza milis tarzı gayrı resmi milis tarzı örgütlenmeler geliyor. Osmanlı Ocakları, Osmanlı Ocakları 1453 adlarını taşıyan yine gayrı resmi AKP organizasyonlarının, aynı 12 Eylül darbesi öncesinde olduğu gibi terörist eylemlerin provokasyon odakları olmaya açık yapılanmaları var. Bu gençlik tabanının radikal dinci bir dinbazlıkla bir beyin yıkama işleme operasyonuna tabi tutulmak istenmesi IŞİDvari bir felâketle sonuçlanır.”
DİNLE OYNAMAK CEHENNEM ATEŞİYLE OYNAMAKTAN DAHA YAKICIDIR
Aytun Çıray, açıklamasının devamında radikal dinbazlık operasyonuna Diyanet İşleri Başkanlığının ve onun camiler vasıtasıyla Türkiye’nin en ücra noktalarına kadar yayılmış teşkilatının alet edilmek istendiğini belirtti. “Basında yer alan haberlere göre Diyanet İşleri Başkanlığı gençleri sözde Gülen cemaati benzeri sapkın din anlayışlarından uzak tutmak gerekçesiyle camilerde gençlik kolları kurma kararı almış” diyen Çıray, “bunun kutsal dinimizle oynamak anlamına geldiğini” ifade etti. Açıklamasını “Dinle oynamak, şu anda bölgemizi yakıp kavuran mezhep savaşlarının ispatladığı gibi ateşle oynamaktan çok daha tehlikelidir.” tespitiyle sürdüren Aytun Çıray, sarayın mutlak ve sınırsız güç adına kutsal dinimizle oynadığını söyledi. “Bütçesi, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından toplanan vergilerle oluşturulan Diyanet İşleri Başkanlığının bölgemizi saran din ve mezhep savaşlarının olağanüstü yakıcı ortamında bu tür bir oyuna alet edilemez” diyen Çıray, konuyu yazılı bir soru önergesiyle Meclis’e taşıyacağını ifade etti.
LÂİKLİK İLKESİNE SADIK BİR MÜSLÜMAN OLARAK SORUYORUM
Çıray “Müslüman bir birey olarak tüm inançların milletvekili olma sıfatı” ve “Anayasa’mızın lâiklik ilkesine sadakat” ile sorduğu soruların kendisine Diyanet İşleri Başkanlığının bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istedi. Çıray’ın Numan Kurtulmuş’tan cevaplandırmasını istediği sorular şunlar:
DİYANET İŞLERİ’NİN KATOLİK KİLİSESİ GİBİ DAVRANMASINA İZİN VERECEK MİSİNİZ?
Camilerde gençlik kolları yetiştirme kararı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Katolik Kilisesi’ne benzer şekilde hayatı yönetmeye çalıştığına benziyor. Buna izin verecek misiniz?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gençlik kolları kurmak yerine inançlı gençlerimizi bilimin ve modern dünyanın gerçeklerine ulaştıracak olan felsefi araştırma merkezleri oluşturması gerekmez mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilerde gençlik kolu kurarak o dönemde devleti yönetenlerin din anlayış ve yorumuna göre “dindar nesil” yetiştirmeye kalkması FETÖ’nün “Altın Nesil” yetiştirme idealinin aynısıdır. Müslüman Türk gençliğini devletin tanımladığı bir dindarlık anlayışı ile yetiştirmeye çalışmak dinbaz bir faşizm midir, değil midir?
Sapkın din anlayışı ile yetişenlerin nasıl yetiştirildiğini tüm Türkiye artık öğrendiğine göre, bütün dini grup ve cemaatlere acilen eğitim, yurt ve ticari işlerden el çektirmeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bunu ne zaman hayata geçireceksiniz?
Yetkin ilâhiyatçılara göre taşrada teoloji eğitimi olmaz. Teoloji ciddi bir şehir medeniyeti kültürü ister. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda ne düşünüyor? İlâhiyat Fakültelerinin standartları denetleniyor mu?
Sapkın din anlayışına sahip olanlar en çok hangi fakültelerimizde okumuşlar?
İnsan gücü plânlamasına göre yılda kaç ilâhiyatçının yetişmesi gerekir?
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler