Hristiyan ol, Ateist ol, Müslüman ol, her ne olursan ol ben sana sadece insan gözü ile baktım ve bakarım.
Tercihin, soyun sopun beni hiç mi ilgilendirmez.
İlgililerin, ırkçılık yapanların sana söz söyleyenlerin karşısına çıkabilirim.
Budan emin olabilirsin.
Bunca partili dururken CHP İstanbul Milletvekilliğine paraşütle indirilebilirsin.
Yanlış olduğunu düşünsem, isyan etsem de genel başkanın tercihidir diye bakabilirim.
Ama…
Yıllardır emperyalist bir yalan olan Ermeni soykırımı vardır sözlerinde taraf olmanı kaldıramam.
Alman Federal Meclisinin, "Ermeni soykırımını tanıyan karar tasarısını kabul etmesinin ardından AKP, CHP ve MHP kararı kınayan bir metne ortak imza attılar.
Sen bayan, bu metne imza atmadığın gibi bir de;
"Türkiye kafasını kuma gömmekten vazgeçmeli" "Bu tarz kıyımlar, zaten insanlığa karşı işlenen suçlardır" ifadelerini kullanarak Türkiye’yi suçluyorsun.
Yalnız suçlamakla kalmıyorsun hem partiye hem de Türkiye’ye ihanet ediyorsun.
Senin yerin CHP değil Ermeni Diasporası veya parlamentosudur.
Parti içinde HDP, PKK ‘yı savunanlar, ırkçılık yapanlar yüzünden CHP kan kaybetmektedir.
Siz kimsiniz be?
Cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanlarının, Kürtçülerin bu partide olmaması gerek.
Yeter artık…
CHP’ ni CHP’ lik ten çıkarttınız.
1915 te Osmanlı zamanında haklı bir tehciri çarpıtarak hesabını Atatürk Türkiye’sinden soruyorsunuz.
Rahmetli babaannem anlatırdı.
Ermeni çetelerinin erkekleri askerde olan Türkleri çoluk çocuk demeden nasıl kestiklerini…
Kağnı arabalarıyla nasıl oradan oraya kaçtıklarını, kurtuldukları için kendilerini şanslı bulduklarını…
Ermeni ve hain Kürt çetelerinin birleşerek bir sokağın başından sonuna kadar evlerin altlarından (Türk askeri gelirse kaçmak için) tüneller kazdıklarını anlatıp dururdu.
Uzak yıllara gitmeye gerek yok.
Azerbaycan’da Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalıda Ermenilerin yaptıkları katliamlar ortadadır.
Ben bu partiye 30 yıl emek verdim.
Gece gündüz, soğuk sıcak demeden çalıştım.
Sizler gelip partiyi darmaduman edin diye değil.
Biraz utanın be!
***
Benim cumhurbaşkanım olmayan, siyasi partisiyle fiilen iç içe olan Erdoğan’ın Yargıtay, Sayıştay ve Danıştay başkanlarını gezilerinde yanına alarak dolaşması hukukçular arasında tartışma yarattı.
Güvenirliğine gölge düşmüş yargı dönemi yaşamaktayız.
Bu üç başkanın anayasaya rağmen tarafsız olmadığını her zaman açıklayan bir cumhurbaşkanı ile bu kadar yakın olmaları yargıya olan kaygıları artırmıştır.
Onların tarafsız davranacaklarını nasıl düşünebiliriz?
Fezlekeleri olan sadece HDP li milletvekilleri olmadığına göre neler olacak göreceğiz…
***
5/10/ 2009 Tarihli Oda TV de Bu fotoğraflar olay yaratacak başlıklı yazıdaki resimlerle belgelenmiş çok önemli bilgiler vardı.
14 Temmuz 2008 tarihinde Ergenekon İddianamesi ’nin açıklanmasından sonra, iddianameyi hazırlayan Zekeriya Öz, Mehmet Alipekgüzel, Nihat Taşkın isimli savcıların yanı sıra Ergenekon Davası’nı yürüten İstanbul (Beşiktaş) Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyeleri orada, polisler, emniyet müdürleri, hâkimler, savcılar ve istihbaratçı polisler yan yana oturmuşlar sohbet ederlerken görüntülenmişlerdi.
O tarihlerde itibarları çok olan bu kişiler 17 ve 25 Aralık soygunu ortaya çıkınca Erdoğan tarafından görevden alındılar, sürüldüler ve yurt dışına kaçtılar.
Sonra bir paralel yapı teranesidir gitti.
Onlar FETO’nun adamlarıydılar.
Eeee, şimdi başımıza Erdoğan’ın adamları mı geliyor dersiniz?
Kırşehir’de konuşan Erdoğan,
“Fezlekeler yargıya tekrar gönderilecek, yargı kararını verecek, uygulamaya geçecek” dedi.
Kendisiyle yan yana gezen o üç adam, etki altında kalmadan nasıl karar alacaklar acaba merak etmekteyim.
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler