Hay senin gibi imama! - Kemalistler -->

Hay senin gibi imama!

Hay senin gibi imama!

Bu kadar da olmaz…


Gerçekten insana bu kadar da olmaz dedirten bir olay basına düşüverdi.


Olay Almanya’nın Frankfurt’ kentinde geçiyor.


Sandık Kurulu Başkanı Diyanet imamı Hasan Tüfek adlı aymaz, utanmaz, Allahtan korkmaz bir imam, oyunu kullandıktan sonra, yine oy kullanmaya kalkışmış ve yakalanmış.


Duesseldorf’ta ise, başka bir diyanet imamı, oy vermeye gelenleri “AKP’nin yeri burası buraya basın”derken görülmüş, diğer partililerin şikâyetleri üzerine görevden alınmış.


Vay canına! Bir de din adamı bunlar…


                                                 ***


Erdoğan başbakanlığı sırasında hatırlarsanız basın mensuplarına çirkin bir benzetme yapmıştı.


“Akbabalar, tasmalarını çıkarttık, uluslararası tasma taktınız.”


Yılların gazetecisi Ertuğrul Özkök bir yazısında başbakanın bu sözleri kendisinden aldığını söyleyerek kelimeyi kendim için kullanmış ve “Ben bir tarassut köpeğiyim” demiştim.
İnsan kendi kendine köpek der mi?
“Ben derim arkadaş”, demiş ve ilave etmiş;
Çünkü benim için “köpek” kelimesi bir hakaret değildir.
Böyle düşünmemin bir başka nedeni daha var.


“Gelişmiş demokrasilerde gazetecilik mesleği ve bazı sivil toplum örgütleri için “watchdog” yani tehlikeyi haber veren “bekçi köpeği” ifadesi kullanılır ”.


Evet, gazeteciler, gelecek tehlikeyi haber verme duyusuna ve görevine sahiptir.
Tehlikeyi görünce de bağırmaya başlarlar.
Boyunlarında tasma olması da fark etmez. Tasma bir zincirle bağlıysa, ileri atılıp onu koparmaya çalışırlar.
Koparamazlarsa bile en azından bağırmaya devam ederler.
Evet, ben bir tarassut köpeğiyim.
Gelen ağır tehlikeyi de görüyorum.
“Öyleyse niye bağırıp haber vermiyorsun kardeşim” diyeceksiniz.
Allah kahretsin... Farenjit... Farenjit...
Bağırıyorum ama bir türlü sesim çıkmıyor...


                                                  ***


Evet, Ertuğrul Özkök yazısını böyle bitirmiş ama Farenjit(!) olması sesini duyurmasına engel olmamalıydı…


Koskoca bir gazetenin mesulüydü. Sesini çıkartabilecekleri bir araya toplayabilir tehlikeyi haber verebilirdi.


O böyle yapmadı bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyi tercih etti.


Onun için sesimi duyuramadım demesin.


Yazıyı okurken ilk başlarda ironi yapıyor diye düşünmüştüm ama sonuna geldiğimde iyi ki bütün gazeteciler böyle farenjit değiller diye düşündüm…


Öyle yürekliler var ki…


Çetin Emeçler, Muammer Aksoylar, Uğur Mumcular Bahriye Üçoklar gibi bedelini hayatları ile ödeseler de  ölümsüzleşenler gibi.


Artlarında onları yaşatan yüzbinler bırakarak bu dünyadan göçüp gittiler.


Burada İsmet Paşamızın  “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” sözleri geldi aklıma…


Şükürler olsun ki Allah ömür versin, halen korkusuz, yürekli gazetecilerimiz var.


Neyse konumuz Özkök değil elbette.


Başbakan Erdoğan’ın “Akbabalar, tasmalarını çıkarttık, uluslararası tasma taktınız ”sözlerini böyle imamlar için söylemesini yeğlerdim.


Tam da cuk diye otururdu vallahi.


Yalancıdan imam olmaz…


                                                      ***


Erdoğan’la Özel kavga etmişler.


Olacak şey değil ama Türkiye’de öyle şeyler oluyor ki insan neden olmasın diye de düşünüyor hani…


ODA TV nin haberine göre 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, Yeniçağ gazetesindeki köşesinde Erdoğan- Özel kavgasının ayrıntılarını yazmış.


Meğer devletin tepesinde fırtınalar koparmış.


Genelkurmay Başkanımız Necdet Özel’in sağlık durumunu neden göstererek görevi kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar’a bırakmasının içinde işler varmış.


Olayı, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in “ordu Suriye’ye girecek” şok açıklamasına kısmen bağlayanlar da olmuş ama esas mesele hükümetin Suriye baskısıymış.


Ordu bataklığa girip saplanmanın nelere mal olacağını yüzlerce kez anlatmış ama eski başbakan diretiyormuş.


Malum AKP ve Erdoğan eriyor, telaş ondan…


Tutunacak tek dalları kalmış, milliyetçi muhafazakâr oyları tekrara iktidara bağlamak için bir başarı, bir destan gerekiyormuş.


Suriye olmayınca Musul için zorlamış genelkurmayı.


Bu ne hırs, bu nasıl bir insanlıktır hayret…


Türkiye’de bu kadar karışıklık varken, PKK’nın ayaklanması söz konusuyken, bir insan ülkeye saldırı yokken kan dökülmesini nasıl bu kadar ister hayret ki hayret!


Habere göre Necdet Özel direnmiş…


Eğer doğru ise Özel’i kutlamak gerek.


                                                                 ***


Seçim Hilelerine dikkat!


Bu saatten sonra AKP den her şey beklenebilir. Eskisinden daha çok seçime asılacağı hayat memat meselesi oldu çünkü.


Hatırlarsak AKP içinden AKP içinden bir isim, seçimlerde nasıl bir strateji izlendiğini ve ne tür hileler yapıldığına ilişkin Taraf Gazetesine açıklamalarda bulunmuştu.


“Seçim sonuçlarını iktidar partisi lehine etkileme çalışmasını” madde madde anlatmıştı.


Bu anlatıda sandık başkanlarını nasıl fişlediklerinden tutun, hayali seçmenlere nasıl oy kullandırdıklarına varana kadar bir bir anlatmış.(Vicdanının sesini dinlemiş! )


Seçimlere katılan partiler çok titiz davranmalı mutlaka sandıklarına sahip çıkmalıdırlar, imamlar olayı sadece bilinenlerdir.


O zaman yurt dışı denetime çok önem verilmeli ve oyların güvenliği sağlanmalıdır.


                                                                       ***


Seçimlere katılacak 31siyasi parti belirlendi, içlerinde adlarını sanlarını duymadığımız particikler de var. Bunların yanı sıra bildiğimiz Hak ve Eşitlik Partisi, Vatan Partisi gibi partilerin yapılan anketlerde adlarının geçmemesi, basında yer verilmemesi büyük bir ayıptır.


Ayıptan öte onlara bağlanan onca insana haksızlıktır.


O zaman seçimlere de sokmayın onları olsun bitsin…


Böyle demokrasi olmaz…


AKP-CHP-MHP ve HDP den başka parti yokmuş gibi davranılmaması gerekir. Aslında 12 Eylül diktası olan baraj kaldırılmalıdır.


Bunu kaldırtmaya ne yazık ki mecliste olan partilerin güçleri yetmedi veya asılmadılar.


                                                                      ***


HDP için yandaş basının yaptığı cazgırlık iğrenç boyutlara geldi artık…


Ha, bu arada CHP Genel Başkan yardımcısı Mehmet Bekaroğlu Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e konuşmuş.


“Erdoğan’ın başkanlık hayali bence bitti. HDP samimiyse bitti.


HDP barajı aşıyor bence. Benim elimdeki araştırmaların ve projeksiyonların tamamında HDP problemsiz giriyor,”


Başkanlık hayali bitti iyi de oldu Türkiye normalleşecek” demiş.


Eh, gözün aydın diyelim Sn. Bekaroğlu. Sizler böyle propaganda yaptığınız sürece CHP ye zarar verin bakalım.


CHP’nin tek başına iktidar olacağını söyleyeceği, halka umut olacağı yerde HDP den medet uman bir genel başkan görüntüsü vermesini şiddetle kınıyorum.


Bu nasıl iştir ya?


Kendisine CHP önceki Genel Başkanı  Sn.. Baykal’ın sözlerini hatırlatmak isterim.


Ey Bekaroğlu! Biz Kızılay Derneği değiliz…

Benzer içerikleri okumaya devam et

Benzer içerikler

© Copyright 2019 Kemalistler | All Right Reserved