AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop soruyor.
“Siz, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı gibi üst düzeydeki yöneticilerin telefonlarını niye dinliyorsunuz?
Sonra da “bütün bunların bir proje olduğunu, bir dosya hazırlandığını ve hazırlanan dosya ile Türkiye’yi terör örgütleriyle ilişkilendirerek, Cumhurbaşkanı ve Başbakanı uluslararası ceza mahkemesine taşıyacaklar”. “Hedefleri bu, buna kilitlenmişler” diyor…
İyi de bu soruyu kime soruyor?
Paralel yapı dedikleri F örgütüne mi?
Yoksa “Uluslararası Ceza Mahkemesi ”ne mi?
Kim dinlemiş Erdoğan’ı ve diğerlerini? Soru biraz havada kalmış.
Aslında Mustafa Şentop durumu çarpıtıyor bence.
Aklımda kaldığı kadarıyla 2012 de Suriye ile tamamen bağlarını kopartan eski başbakan Erdoğan, Esad’a Esed demeye, “kendi halkına zulüm ediyor” diyerek Suriye’nin rejimine ve Hükümet’ine karşı çok ağır ifadeler kullanmaya başlamıştı.
Hatta daha sonraları bir komutan, pardon başkomutan edasıyla “çok yakında Şam’a giderek Emevi Camii’nde namaz kılacağız” diyordu.
Sonraları malum…
Esad’ın düşmesini canı gönülden isteyerek bir zafer kazanmak istiyordu.
Suriye’den gelen “Suriye Özgür Ordusu” denilen muhaliflere adeta kollarını açmış ve onları desteklemişti.
Bence bu sözde muhalif ordusunun PKK dan farkı yoktu.
Aynı şekilde Suriye PKK ya kollarını açıp destekleseydi ne derdik, ne yapardık acaba?
Burada insanın aklına iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır sözleri geliyor değil mi?
***
Daha sonralarını anlatmaya gerek var mı?
Elbette yok ama kısaca bakarsak;
İki milyon Suriyeli Türkiye’ye geldi.
Şanslı olanlar çadır kentlere yerleştirildiler. Ya diğerleri !...
Ülkemizin büyük kentleri dâhil oraya buraya dağıldılar.
Bugün ne yazık ki çoğunun çok mağdur olduklarını, sokaklarda yatıp kalktıklarını ve dilenerek yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını üzülerek görmekteyiz.
ÖSO denilen ihanet çetesi ülkemizde yedikleri yemeğin parasını bile vermediler, kavgalar çıkarttılar, askerimize, polisimize halkımıza zor anlar, günler yaşattılar.
Sınırlarımız yolgeçen hanına döndü.
Kaçakçılar ve teröristler bayram ettiler.
Türkiye adeta radikal İslamcılar ve teröristlerin bir çeşit Üssü haline geldi.
Tabi bu arada Türkiye’nin Suriyeli isyancılara silah, mühimmat yardımında bulunduğu gerek dünya gerekse yerli basının bazılarında duyuruldu.
Erdoğan Hükümeti bunu ne kadar yalanlasa da belgeler ortaya döküldü.
2 Ocak 2014’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığı’na bir ihbar yapılmıştı.
Plakaları belli araçlar Jandarma tarafından durdurulup aranmak istenince her nasılsa Hükümetin, Hatay Valisi’ne yazdırdığı resmi talimat ile TIR yoluna devam etmişti.
Hükümet kıyametleri kopartmıştı o zaman.
Nasıl aranmak istenirmiş? Jandarma kim oluyormuş.
MİT e aitmiş filan falan.
Sonra nereden olduğu belli olmayan IŞİD belası çıktı başımıza. Onlar içinde çeşitli sözler yazıldı, çizildi.
Velhasıl gerek Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar El Caferi’nin dünyaya duyurdukları, BM ve TUİK belgeler ile Türkiye’nin, Suriye ’yede ki sözde muhalif askerlere yardım ettiği iddiaları ortaya döküldü.
El Caferi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Genel Sekreter’ine 12 Ocak 2015’te verdiği mektupta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Türkiye’ye karşı harekete geçmesi istendi.
Mesele budur.
Eski Başbakan Erdoğan’ın içte ve dışta yapmış olduğu büyük hataların hem kendisine, hem de Türkiye’ye büyük zararları dokundu.
Onun Uluslararası Mahkemede yargılanacağı meselesi çoktandır dillendiriliyordu.
Şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un neden böyle konuşmalar yaptığı daha net anlaşılıyor.
İddialar çok kötü.
Tayyip Erdoğan’ın birbiri ile savaşan cephelerden birisine silah yollayarak teröre yardım etmek suçundan yargılanması Türk Milleti adına utançtır.
Erdoğan’ın başı gerçekten derttedir.
İçerideki yolsuzluklar bir yana burada şimdilik hükmü geçiyor ama bu durumda Başkan olsa, Yarı Başkanlık yapsa, Sultan olsa ne yazar?
Karşısındaki güç Uluslararası bir mahkemedir.
Suriye’yi haletti de tüm dünya ya savaş mı açacak?
Yazık! Keşke bunlar olmasaydı en güzel makamlara gelmişti. Hırs insanı bazen böyle şaşırtıyor demek…
Ne diyeyim, o herkese bedeli var dedi ve suçsuz insanlara ödetmeye kalktı.
Şimdi bedel ödemek sırası ona mı geldi acaba?
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler