Belgeleriyle, görüntüleriyle, ayakkabı kutularıyla, kasalarıyla ortaya çıkarılan 17- 25 Aralık hırsızlık-yolsuzluk olayları dört bakan üzerinden hükümeti devirmeyi planlayan karanlık yapının (!) kumpasıymış…
Meclis Araştırma komisyonunun 9 AKP li üyesi bu gerekçe ile 4 bakanın Yüce Divana göndermeme kararı vermişler.
9’ a karşı 5…
Beş dokuzdan büyük olmadığına göre başka ne beklenebilirdi?
İşte bu oylama ile TBMM sinin genel fotoğrafını görmek mümkündür.
Alın size adalet!
Genel Kurulda oylama yapılınca acaba netice değişecek mi dersiniz?
Hiç sanmıyorum ama yine de belki birkaç vekil vicdanlı davranabilir diyelim. Birde buna demokrasi diyorlar…
Vay böyle demokrasinin içine tüküreyim ben.
Tabi bu arada CHP genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Açılım için meclise verdiği bebek katilinin tüm isteklerini yansıtan yasa teklifini de unutmamak gerekir.
Bakın 70 maddelik yasa teklifi için ;
AKP'nin “Akil Adamlar Heyeti” yerine “Toplumsal Mutabakat ve Ortak Akıl Heyeti Komisyonu” nu önermiş.
Nasıl öneri ama? Ona göre fıstık gibi tabi. Çünkü komisyon olursa hemen hallolacak istekleri.
Kendisini çok akıllı bizleri de salak sanıyor zahir.
Bir virüs gibisin Tanrıkulu demekte haklıyım değil mi?
****
Hangi parti olursa olsun mecliste çoğunluğu yakaladı mı demek ki bir dikta rejimine dönüşüyor cumhuriyet denilen kavram.
Hele azınlıkta olan muhalefet partileri de kendi çıkarları için bazen cumhuriyetin temel unsurlarına ters düşen kararlara destek çıkarlarsa, vay geldi halkın başına…
İçlerinde vatan, bayrak sevgisi olmayan kişilerin bir çatı altında toplanmaları ve çoğunlukta olmaları, tüm halkı temsil edemez. demek ki…
O zaman bu cumhuriyet rejimine hastalık bulaştı demektir.
Halk oylaması filan boş sözler.
Seçimlerde nasıl hileler yapıldığını biliyoruz.
Mezarlardan bile insanlar hortlatılıyor seçmen yapılıp oy kullandırılıyor.
SEÇ_SİS ile iki dakikada sonuçlar değiştiriliyor.
Yönetimde erk olan, gücünü sonuna kadar kullanıyor, milletin parasını seçim yatırımı olarak bir kesime istediği gibi dağıtıyor.
Yani oyları bir şekilde satın alıyor.
Üstüne üstlük bir de % 10 baraj sistemi olunca
Milli irade filan hak götüre.
Bu çıkmaza bir çözüm bulunmalıdır.
Önce % 10 baraj sistemi mutlaka kaldırılmalıdır.
Siyasi partiler yasası değiştirilmeli lider sultanlığına son erilmelidir.
Mutlaka ön seçim yapılmalıdır.
Bizler ne kadar böyle istesek te bazılarının işlerine gelmediği için bu çok zor görünüyor.
Mesela YCHP’ i ele alalım.
CHP parti tüzüğü %10'nun üzerinde oy alınan yerlerin %85'de ön seçimi zorunlu kılmıştır...
Oysa Genel Merkez
‘Boşalacak olan il-ilçe başkanlıklarıyla il-ilçe yönetim kurulu üyeliğine Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ile Genel Sekreterliğin bilgisi olmadan herhangi bir seçim yapılmamasını, görev yerlerinin doldurulmamasını önemle rica ederiz ’diye örgüte genelge göndermiştir.
Bu genelge ile insiyatifi örgütlere bırakmadığı çok net bir şekilde görülmüştür.
Az olsun benim olsun hesabıdır.
Zaten YCHP ’in iktidar olmak gibi bir derdinin olmadığı da açık seçik görülmektedir.
Bunu Kılıçdaroğlu Bekir Coşkun’a “iktidar olamayız“ sözleriyle de itiraf etmiştir.
Sessiz kalan milletvekillerinin de böyle bir dertleri olmadığı görülmektedir onlar için tekrar milletvekili olmak vatan ve milletten daha önemlidir.
***
Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyet kaldı mı acaba?
Bizler bu gün adına cumhuriyet desek te bir çeşit monarşi ile yönetilmekteyiz. Erdoğan’ın istediği de budur ve Türkiye hızla bu yöne doğru gitmektedir.
Büyük Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyetin temel unsurlarına baktığımızda teker teker yok edildiklerini görmekteyiz.
1-Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
AKP iktidarında bu tam tersine dönmüş egemenlik yalnızca AKP nin eline geçmiştir.
2-Milli birlik ve beraberlik.
Milli beraberliğin dağıtılması için iç ve dış düşmanlar ellerinden geleni yapmaktadırlar.
3-İnsan haklarına bağlılık.
Madde sadece yazılarda kalmıştır. İnsan hakları tanınsaydı Ergenekon, Balyoz gibi davalarla binlerce aydınımız, vatanseverimiz zindanlara kapatılamazdı. Bunca kadın cinayetleri olmazdı. Hak arayanlar polis şiddeti ile karşılaşmazlardı.
4-Milli devlet olmak, Türk milliyetçiliğine bağlı olmak.
Günümüzde bırakın Türk Milliyetçiliğini, Türk adını silebilmek için her yol mubah duruma getirilmiştir.
5-Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlılık.
Bu da sadece TBMM si kürsüsünde tek ayak üzerinde edilen yeminlerde kalmıştır.
6- Devletin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmezliği; Resmi Dil Türkçe, Başkent Ankara’dır.
Ankara’nın başkentliği dışında her şey yeniden yazılmaktadır neredeyse.
7-Laiklik
O da sallantıdadır Ana muhalefet Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir tehlike görmemektedir.
8-Demokratik sosyal hukuk devleti.
Can çekişmektedir.
9-Kuvvetler ayrılığı.
Kuvvetler ayrılığı diye bir kavram tamamıyla bitmese de % doksanı AKP’nin eline geçmiştir.
***
Tüm bunlara baktığımızda çok vahim bir durumda olduğumuz görülmektedir. AKP karşısında YCHP ’in hiçbir varlık gösteremediği de anlaşılmaktadır.
Kılıçdaroğlu zaten CHP 1930 ların CHP si değiliz diyerek CHP deki bu değişimi anlatmıştır.
17-25 Aralık tapeleri yasal olarak dinleme yapılmadığı için imha edilecekmiş.
Adamların görüntüleri var, ses kayıtları var ama suç değilmiş…
YCHP ‘in ve yavru muhalefet MHP ‘in yüzünden Türkiye bu durumlara geldi.
Seçimlerde oylarınızı CHP ye vermezseniz AKP ‘ye kazandırırsınız sözleri artık halkı ikna etmemektedir.
CHP ya silkelenir, parazitlerden kurtulur bünyesinde tüm Atatürkçüleri toplar ya da 6 oka sahip çıkan yeni bir partide birleşilir.
Burada artık iş halkımıza düşmektedir. Halk bir an önce partileri birleştirmenin yollarını bulmalı ve bunun için elinden geleni yapmalıdır.
Demokrasiyi araç yaparak iktidara gelen AKP ‘yi yenmenin tek yolu yine demokrasiyi amacımız olarak kullanmayla olabilir.
Çünkü tek parti ile karşımızdaki erki yenmeye asla gücümüz yetmeyecektir.
Ya hep beraber batacağız ya da hep birlikte özgürlüğe kavuşacağız.
Benden söylemesi.
TC.Tünay Süer
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler