Hamaset ve Gaz Alma Siyaseti İle Bu Milletin Canını Aldınız... - Kemalistler -->

Hamaset ve Gaz Alma Siyaseti İle Bu Milletin Canını Aldınız...

Hamaset ve Gaz Alma Siyaseti İle Bu Milletin Canını Aldınız...

Kara bulutlar gibi…

Kâbus gibi…

Bir felaket gibi çöktüler başımıza…

Muhalefeti ile iktidarı ile…

Hamaset (yiğitlik – kahramanlık) gösterileri yapıyorlar…

Hamaset politikası ile “Gaz alma” siyaseti yapıyorlar…

Açlık, yokluk, yoksulluk, işsizlik bataklığında kıvranan; çocuklarını, canlarını yerin yedi kat altında bırakan anaları, babaları, aileleri rahatlatmak gerekiyor çünkü…

Meydan savaşı kazanmış kahramanlar gibi göstermeliler kendilerini…

Bu işi bazen Meclis salonlarında, Meclisin Salı toplantılarında birbirlerine sövüp sayarak, bağırıp çağırarak yapıyorlar… Bazen de meydanlara çıkıyorlar…

Birisi diyor ki:

"1937'de baş gösteren meseleler (Tunceli’de) bir isyandır ve bu isyana karışanlar devrin bölücü teröristleridir." Parantez içinde şunları da söyleyelim bu arada:

Bunu diyen zat, (sözde karşı çıksa da) Kürdistan’ın “Özerk olması” için çıkarılan tüm torba – çuval yasalara imzasını atıp, kalıbını basıyor… PKK teröristlerinin Meclisteki uzantıları ile tokalaşıyor… AKP’nin ve yöneticilerinin zor durumlara düşmemesi için, elinden gelen, gelmeyen tüm desteğini veriyor… Neyse…

Biz yazımıza devam edelim.

Ötekisi buna yanıt veriyor:

"Tunceli Türkiye'nin bir vilayeti mi? O zaman bu söylediklerini cesaretin varsa, yüreğin varsa git Tunceli'de söyle…"

Anında yanıtını alıyor o birisinden:

"Giderim! Cuma günü Tunceli'deyim."

Bir zamanlar Başbakanın ağababası da muhalefet partilerine aynı sözleri söylemişti…"Fırat'tan öte geçemezsiniz. Ama biz geçeriz."

Bugüne değin Osmanlının son günleri de dâhil hangi devlet adamı böyle şeyler söyledi? Kim “Şurası benim bölgem, şurası senin bölgen, ben giderim, ama sen gidemezsin, sıkıysan git bakalım…” dedi

Sanki gidecekleri yerler vatan toprakları değil de bir düşman ülkesiymiş gibi…

Önce sen kendi öz vatanını bölücülere, bebek katillerine teslim edeceksin, teröristler, yollarını kesip, sana kimlik soracaklar, 700 bin kişilik ordunun gözünün önünde bayraklarını indirecekler, ülkenin kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün heykellerini yakıp, yıkacaklar ve sen bunu “Süt dökmüş kediler gibi” seyredeceksin, ondan sonra da “Kahramanlık, yiğitlik ayaklarına yatıp, cesaret gösterileri yapacaksın…”

Hadi ordan… Hadi ordan…

HAMASET VE GAZ ALMA SİYASETİ İLE BU MİLLETİN CANINA OKUDUNUZ… Canını aldınız…

Bir taraftan da Ana Muhalefet lideri kürsüde partililerine sesleniyor:

Boğazı yırtılırcasına, bas bas bağırıyor:

“Ben Dersimli Kemal’im… Geçmişle hesaplaşacağım, Tunceli adını Dersim yapacağım…”Şu Türkiye’de sanki çözümlenecek başka sorun kalmamış gibi…

Peki, o zaman ben de çıkıp,

“Ben de Antepli Ali’yim, bir zamanlar Antep’in adı AYİNTAP’mış, Antep Ayintap olsun yeniden” dersem;

Vee, bir Karadenizli vatandaşımız da, “Ben Hopalıyım, ben Borçkalıyım, Lazistan istiyorum, memleketimin adı da XOPA, BORÇXA yazılsın…” derse ne yapacaksınız?

Bırakın bu kayıkçı kavgalarını…

Bırakın bu din, ırk, mezhep, feodal kalıntılar üzerinden siyaset yapmayı…

Bırakın bu cumhuriyet, Aydınlanma düşmanlığını…

Kurtuluş Savaşı düşmanlığını…

Bırakın bu hamaset siyasetini, kahramanlık, yiğitlik ayaklarını…

Gaz alma siyasetini…

Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin “Türkiye’deki üniversitelerde başörtüsü yasağı olmasının insan haklarına aykırı bir durum olmadığını 1'e karşı 16 oyla kabul etmesi ve Anayasa Mahkemesinin okullarda türbanı yasaklaması kararı” ile türbanlıyı okula sokmayan, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Öğretim ÜyesiProf. Dr. Rennan Pekünlü’nün hapse atılması karşısında siz ne yaptınız? Hangi eylemleri ortaya koydunuz, hangi direnişleri gerçekleştirdiniz?

Siz ondan haber verin.

Sevgili yurdumuzun Güneydoğusunda, Doğusunda PKK hükümranlığını ilan etti, mahkemeler kurdu, yargılama yapıyor, yol kesip, kimlik soruyor… Askere alma büroları açtı… Askere adam yazmaya hazırlanıyor… Haraç alıyor… Şantiye basıp, iş makinelerini yakıyor… İnsanlarımızı kaçırıyor…

Bu kalkışmaya, bölünmeye karşı ne yaptınız, hangi eylemleri ortaya koydunuz, hangi direnişleri gerçekleştirdiniz?

Siz ondan haber verin…

Vatan topraklarını satıyorlar… Ülkemiz İsrailli, Alman, İngiliz, Amerikan doldu… Türkiye topraklarında inşa ettikleri malikânelerine kendi bayraklarını çekiyorlar, önlerinden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının geçmesine, saraylarına yaklaşmasına bile izin vermiyorlar…

Termik santrallerimiz, bankalarımız, fabrikalarımız, ormanlarımız, dağlarımız ovalarımız satılıyor…

Yargı, jandarma bütünüyle ele geçirilmeye çalışılıyor…

Daha çok talan edebilmek, daha çok satıp savabilmek ve kendilerini engelleyen mahkemeleri, yargıçları, savcıları susturabilmek, kapıkulu haline dönüştürebilmek için yeni yeni düzenlemeler yapıyorlar…

HİTLER YASALARI ÇIKARIYORLAR…

Bütün bunlar karşısında, hangi eylemleri ortaya koydunuz, hangi direnişleri sergilediniz? Bu güne değin gevezelik yapmaktan başka bir icraatınız oldu mu?

Sidik yarıştırır gibi, söz yarışı yapmaktan, kayıkçı kavgasından başka bir icraatınız oldu mu?

HAMASET VE GAZ ALMA SİYASETİ İLE BU MİLLETİN CANINI ALDINIZ… CANINA OKUDUNUZ…

Ama az kaldı… Hele şu seçimler de bir geçsin… Bakın neler olacak o zaman… Şaşıracaksınız…

Benzer içerikleri okumaya devam et

Benzer içerikler

© Copyright 2019 Kemalistler | All Right Reserved