Aldığım duyumlara göre CHP’nin 18. Olağan Kurultayında İstanbul delegelerine "bazı başlar !"şöyle diyorlarmış:
Vallahi Kılıçdaroğlu’nun politikalarını ben de beğenmiyorum ama Muharrem İnce’yi desteklemek demek Baykal’ı desteklemek olacağından Kılıçdaroğlu’na oyumu vereceğim.
Baykal gelirse partiden bizi tasfiye eder.
Hoppala!
Hay Allah’ım hay!
Baykal kadar başınıza taş düşsün inşallah!
Baykal’a bu ne kin, bu ne düşmanlıktır anlamak mümkün değil.
Böyle konuşup delegeyi etkilemek isteyenler ve de etkileyenler aslında Atatürk düşmanı olanlardır bence.
Baykal aday değil bir kere, aday olan İnce’ye destek vermesi bile nasıl saptırılıyor.
Nedir bu Baykal fobisi?
Baykal’ı bu kadar kötülemeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
İkinci kurucusu olduğu partisinin cumhuriyet bu kadar tehlike altındayken, yapılan yanlış politikalar ile adeta yıkım ekipleriyle işbirliği içindeki görüntüsü, halkın isyanı karşısında köşesine çekilip oturmasını isteyenler ancak çıkarcılardır.
Kendi menfaatlerini cumhuriyet temellerinin üzerinde gören hainlerdir.
Kılıçdaroğlu’nun Ekmeleddin İhsanoğlu’nu partinin hiçbir organına ve örgüte duyurmadan bir diktatör gibi aday göstermesine, tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz talimatına sesleri çıkmayanlar, partinin kendi ideolojisinden sapmasını görmezden gelenler gerçek Atatürkçü olamazlar.
Kılıçdaroğlu genel başkan olduğunda umutla onu başımıza taç etmiştik. Arada bir ayrılık var mıydı?
Bir muhalif ses çıkıyor muydu?
Biraz elinizi vicdanınıza koyup düşünün bakalım.
Partinin yönetim kademesinde kaç kişi örgütün içinden getirildi?
Partiyi büyüteceğiz halkın partisi yapacağız diyerek Atatürkçüler Baykal bahanesi ile tasfiye edildiler ve maalesef nerede Atatürk, rejim düşmanı var süslü kelimelerle onlar tepeye getirildiler.
Bakınız şimdi de yazdığı makalelerle Atatürk’e hakaret eden bir Atatürk düşmanı olan Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu’nu partinin karar mekanizması olan parti meclisine katmak üzere üye yaptılar.
Bari bir koyu Atatürk düşmanı olan Mümtaz’er Türköne’yi de alsınlar kadro tamamlansın derim.
Partinin içine defalarca yazdığım gibi ben CHP Milletvekiliyim ama CHP li değilim diyen, Türklük Anayasadan çıkartılmalıdır, ben Atatürk’ün bekçisi miyim diyenler, cemaatleri övenler, açılım adı altında vatanı bölmek isteyenler dolduruldu.
Partimiz adeta CHP de görülmemiş bir şekilde biat kültürü ile yönetilmeye başlandı.
Bunları fark etmeyecek, anlamayacak kadar CHP seçmeni ve örgütü geri zekâlı değildir. Tepkiler CHP yi tekrar kendi çizgisine çekmek içindir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdiye değin, darbe yapacaklardı diyerek dünyanın sayılı güçlerinden olan Türk Silahlı Kuvvetlerini demir parmaklıklar ardına hapsederek ordumuzu etkisiz hale getirdiyse;
17 Aralık yolsuzluklarına, cemaat bizi alaşağı etmek istiyordu, devletin içinde paralel devlet olmuşlar yalanları ile amacına ulaştı ise;
Şimdi de Baykal’ı bir umacı, kafa kesen birisi olarak göstererek bu çeşit yalanlarla delegeleri yönlendirmek kimseye yakışmaz.
Bunları anlatmak durumundayım zira kurultay delegelerinin çoğu birkaç senelik, henüz siyaseti tam sökememiş yeni üyelerden itina ile seçildi.
Şimdi buradan tüm kurultay delegesi olan değerli arkadaşlara sesleniyor, soruyorum:
AKP’nin çıkarttığı şu sözde barış, açılım davası nedir bir düşünün.
CHP neden bu açılımı destekliyor?
Neden Tunceli’nin tekrar Dersim olmasını istiyor?
CHP, gericiliğin sembolü ve bölgede hilafet devleti kurmak isteyen bir şahsiyet olan Şeyh Sait’in Diyarbakır’da bir meydana adının verilmesine sessiz kaldı?
Bütün Kemalistleri CHP den kovacağız ne demektir?
İlk önce bunları ve gerçek bir Kemalist misiniz onu düşünün.
Gerçek bir Kemalist’seniz tüm bunları yutacak mısınız.? Görmemezlikten, duyumsamazlıktan mı geleceksiniz?
Eğer öyle düşünen varsa söyleyecek sözüm yoktur.
Tiyatro salonu gibi kurultay salonu!
İçeri delegelerden hariç istenmeyen kimse alınmayacak. Zaten delege sayısına göre az bir bölüm kalacak.
Bunun amacı aday olan Muharrem İnce’yi destekleyen az olsun, delege etkilenmesinden başka bir şey değildir.
3000 bin kişilik yan salon ayrılmış. Gidenler orada barkovizyonlardan içeri izleyecekler bildiğim kadarıyla.
Yani şimdiye dek bir şölen havasında geçen kurultaylardan uzak kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız hesabıdır bu.
Kimsenin ne destekçisi, ne de yardakçısıyım.
O cu, bucu da değilim.
Ben bir gerçek partili emektarım ve amacım sadece partimin kendi ideolojisi doğrultusunda varlığını gösterip iktidara taşınmasıdır.
Benim için isimler değil önemli olan budur.
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler